1. YAZARLAR

  2. Veysel KOŞAR

  3. Elinin Hamuru Yetmiyor Artık
Veysel KOŞAR

Veysel KOŞAR

EĞİTİMCİ
Yazarın Tüm Yazıları >

Elinin Hamuru Yetmiyor Artık

A+A-

Gelişen bir dünya, ilerleyen bir toplum var. Şimdiki hayat standardı, eskiye nazaran kıyaslanamayacak şekilde çıtasını yükseltmiştir. Büyükler ‘Dünya kırk kulplu kazan, bir kulpundan tut sen de kazan.’ Derlerdi. Gelin görün ki dünya da evrim çevirmiş, kırk kulplu kazanlıktan çıkmıştır. Tutulacak bir kulp kalmamıştır. Önceleri sabır ateşinde hayat pişirilirken şartlar değiştiği için sabrın yanında birçok şeye de ihtiyaç duyulmaya başlanmıştır.

Dünya eğitimli, ufku olan ve değerlerle donanımlı insanların omuzları üzerinde anlamını buluyor. Maddi yani ekonomik imkânların iyileşmesi yetmiyor artık. Bireysel ve toplumsal sorumluluklarının farkında olan fertler geleceğe yön veriyor. Çünkü sorumluluk bilinci insanı yerinde durduramıyor. Gelecek endişesi ve güzel bir hayat arzusu hedefler çizdiriyor. Her türlü fırsat da bu anlamda kazanıma dönüştürülmek için kullanılıyor.

Yukarıda arz ettiğim durumun temelinde eğitim yatıyor. Eğitimin ilk basamağı da aile / kadın aile ile başlar. Bir adam yetiştirirsen bir kişi yetiştirmiş olursun, bir kadın yetiştirirsen bir aile yetiştirmiş olursun... (Afrika Atasözü) diyor Afrikalılar. Çocuğun kişiliğinin oluşmasında, karakter kazanmasında, hayata bakış açısı kazanmasında annenin rolü inkâr edilmez. Erdemli insanlar için ‘sütü temiz’ sıfatı ile anneye atıf yapıldığı anlaşılır.  Mürebbiyelik yani terbiye edicilik en çok anne elinde gerçekleşir. Terbiyeden sadece uslu uslu oturup, kimseye zarar vermeme hali kast edilmez. Aklını, kalbini ve ruhunu doğru şekilde kullanan, yeteneğinin farkında olup ona göre geliştiren anlamı da vardır. Ebeveynlerden babalar kusura bakmasın bu terbiyeyi yani eğitimi öncelikle anne/kadın verir.

Madem anneler eğitimin ilk temelini atıyor. Peki, anneler bu eğitimi verecek düzeyde mi acaba? Kendilerini yetiştirebilmişler mi? Hayatı nasıl okuyorlar, bilgiye ne kadar yakınlar en önemlisi toplumsal geçerliliği olan değerleri ne kadar özümseyebilmişlerdir? Bunu çocuklara da aktarma da ne kadar başarılılar? Annenin bir anlamda kadının öncelikle aile içinde statüsü nedir? Değer görüyor mu? Kıymeti ne kadar biliniyor? Hele hele kırsaldaki ve kırsaldan göç etmiş analarımız onların durumu nedir?

İyi yemek pişiren, evini çok temiz tutan, dışarıda içeride her işe koşan bir anne/kadın yetmiyor artık. Okuma yazma bilen, kitap okuyan, çevresinde ve dünyada gelişen olaylara karşı düşünce geliştirebilen annelere/ kadınlara ihtiyaç vardır. Erkeklerin de bunu farkında olup fırsat tanımaları gerekiyor. Ellerinden tutup birlikte gelişmeleri için işbirliği içinde hareket etmeleri lazımdır. Kız çocuklarımızın da bu anlamda eğitiminin geleceğimiz açısından önemini anlamalıyız. Her türlü tedbiri almalıyız.

Yoksa ilerde boğazımızı sıkacak olan kendi vurdumduymazlığımız ve ihmalimiz olacaktır.

Bu yazı toplam 2285 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yazılan yorumlar hiçbir şekilde www.adilcevaz13.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
3 Yorum
  • ada deniz / 04 Ocak 2011 Salı 12:12

    erkekler!! elinizin çamuruyla kadınların işine karışmayın artık...

    Yanıtla (0) (0)
  • ad deniz / 04 Ocak 2011 Salı 11:49

    Evet, toplumların refaha huzura kavuşması için tek yegane olarak görülen maddiyat yetmiyor, yeterli gelmediğini de gelişmiş refah düzeyi yüksek ülkelerdende görebiliyoruz. Ancak görülmesi gereken en önemli hususun erkek egemenli bir dunyada ve duzende yaşadıgımızdır. Kadına ikinci sınıf muamelesi yapılarak yaşamda rol biçmeyerek, üretimde fırsat vermeyerek, sosyal sorunlarda taleplerini göz ardı ederek, kadının okuma hakkını kısıtlayarak, düşüncesine ve beynine pranga vurmaya çalışarak, Erkek olarak topluma vermek istenilen ahlak ne yazıkki iflas ediyor. Ben Kadın bilincinin çok önemli olduguna inanırım. Kadınlara fırsat ve imkan eşitliği savunmada birinci görev erkeklere düşmektedir. Yeterki kadınlardan bagımsız oluşturulan önyargılar kırılsın ve kadınlar kendi özbilinçlerini öz duygu ve düşüncelerini yeniden keşfetsin ve rahatça yaşanabilir kılsın.. O zaman kadının özüne aykırı olan yanlış düşünceler ortadan kalkar ve büyük bir kadın ahlaki üretim, sorunlara çözüm, aileyi saglam temeller üzerine kurma, çocuklara en önemlisi şefkat ve sevgiyi verme potansiyeli ve gücü ortaya çıkacaktır. devlet ve erkek düşüncesi hakim olma adına var olmaya çalıştıkça ne yazıkki kadına yaradan tarafından verilen sevgi şefkat akıl ve bilinç hep karanlıkta kalacaktır ki buda guzel bir toplum için guzel bireyler yetişmesine engel olacaktır. tarihtede ve mitolojide de mükemmel kadın karakterleine rastlamak mümkündür.. Boyun eğmeyen, zulme karşı sessiz kalmayan kadın istiyorsak, destek verelim, imkan tanıyalım, hakverelim

    Yanıtla (0) (0)
  • saih subaşıl / 21 Aralık 2010 Salı 08:38

    Agzına saglık hocam yazılarınız mükemmel devamını bekleriz tşk

    Yanıtla (0) (0)