Sosyal Medyada Uyulması Gereken Kurallar
Sosyal medyanın ne denli hayatımıza girdiğine hepimiz şahidiz ve sanıyorum ki aramızda olup İnternet kullanıp da sosyal medyada olmayan çok çok az kimse var.
Bir iletişim Fakültesi mezunu olarak, dolayısıyla alanda söz hakkım olduğunu var sayarak, sosyal medyada bazı görgü kurallarının yazılmasını faydalı bir adım olarak görüyor ve bunların toplumumuzda uygulanması gerektiğini düşünüyorum.
Katılır veya katılmazsınız ancak şu bir gerçek ki, kurallar gereklidir ve her alanda kuralların olması gerektiği gibi sosyal medyada da birtakım kuralların olması ve uygulanması gerekiyor. Olmadığında ciddi manada sosyal medya rahatsızlık veriyor.
Bu bağlamda, bazı tavsiyelerde bulanacağım. Faydalanmanız dileğiyle.
Gerçek hayatta neyseniz, sanal ortamda da o olmalısınız!
Örneğin nasıl ki gerçek hayatta bir kimsenin evine izinsiz girmiyorsanız, sanal hayatta da birinin duvarına izinsiz dalmamalısınız!
Bu ne demek oluyor? Bu, şu demek oluyor: izinsiz etiketleme yapılmaz, ayıptır! İzinsiz kişinin duvarına yazılmaz ayıptır!
Çok yakınsınız, dostsunuz, alakalı bir şey yazdınız, paylaştınız, elbette kişiye göre durum değişir. Ancak iletişiminiz/ilişkiniz sadece “Selamun Aleykum, Aleykum Selam ” olan insanları etiketlemeniz, duvarına yazmanız hiç de şık bir davranış değildir. Haa, bir ilgili haberi yaymak istiyorsunuz, o zaman sıkmamak, belki senede bir defa bilemedin iki defa bunu yapmak kaydıyla hoş görülebilir.
Yediğini içtiğini paylaşmak genel anlamda doğru değil. Beni senin ne yediğin ne içtiğin ilgilendirmiyor kardeşim! Sabah kahvaltısını paylaşman hiç ama hiç şık değil. Bırak bu popüler insanmış gibi davranmayı! Ki popüler bir yazarsan dahi bunu sık sık yaptığında, insanların bundan sıkılacağına ve bu yüzden takipçilerini kaybedeceğine emin olabilirsin. Ne ben, ne de başkası senin kahvaltınla, yediğin içtiğinle ilgilenmiyoruz! Kolay kolay da ilgileneceğimizi düşünme!
Örneğin Çin’e gitmişsindir, buradaki insanların ne yediğini göstermek istersin, eyvallah! Durum değişti… Paylaş, bilelim görelim, “genel külüstürümüz” artsın. Allah razı olsun, sayende bir şey daha öğrendik diyelim…
Sosyal medyada çoğu kimsenin kendini popüler sandığını söylemek mümkün. Sevincini paylaşırsın bu gayet normal ama herkesle her şey paylaşılmaz, bunu bilmen gerek ve dünya senin etrafından dönmüyor! Sen o paylaşımı yapmayınca Güneş, ben küstüm doğmuyorum demeyecek...
Madem sosyal medya kullanıyorsun o halde, bazı şeyleri öğren! Mesela sadece arkadaşlarının görmesini istediğin paylaşımı o şekilde ayarla! Bu çok zor değil.
Yüz yüze insanlarla konuşamayacağın hiç bir şeyi sosyal medyada da konuşma, yazma!
Mankenlik ajansları, elemanları sosyal medyada aramıyor, istisnalara aldanma! Boy boy, çeşit çeşit fotoğrafını paylaşmak görgüsüzlüğün bana göre dik alasıdır! Eyvallah, yakısıklısın ya da güzelsin…(Allah nazardan saklasın diyeceğim ama sen saklamadıktan sonra…) Tamam ama zaten bunu etrafındakiler görüyor, biliyor!
Kendine sosyal medyayı, podyum edinme!
Günah diyeceğim ama sadece günahla yetinmek olmaz! Başına öyle işler alırsın ki feleğin şaşar! Sonra ben bu hallere düşecek kadın mıydım/adam mıydım, der durursun…
Haa, bu arada, sosyal medyada gördüğün her fotoğrafa da inanma! Sosyal medya hırsızları sosyal medyada kol geziyor! Sayfa beğenileri veya büyük gruplu sayfalar artık ticaret aracı olabileceği için sosyal medyada her yol mübah oldu, tıpkı gerçek hayattaki gibi. Umarım ne demek istediğimi anlıyorsun!
Beğeni sayılarımı arttırayım diye girilen tüm sitelerde sizin tüm bilgilerinize erişebileceklerini aklınızdan çıkarmayın!
Evinize kamera koyup kim ve ne olduğunu bilmediğiniz kimselerin sizi izlemesini istemediğiniz gibi beğeni veya arkadaş sayısı arttıracağım diye böyle işlere kalkışmamanız sizin için daha faydalı olacaktır! Elbette karar sizin…
Çokları çok defa kendini olduğundan farklı gösterme eğilimi gösterir sosyal medyada! Öyle olmayın… Gerek yok buna…
Sosyal medya nüfus memuru veya resmi bir kurum değil, hele hele evlendirme dairesi veya ilişkileri onaylama makamı hiç değil! Dolayısıyla her tür gerçek bilginizi yazmak zorunda değilsiniz! Diyelim ki yazdınız! Yazdıklarınız HERKESE AÇIK olmasın! Telefonunuz, ev adresiniz vs…
İlişki durumunuzla bu denli oynamayın! Hatta bence evli iseniz evli yazmanız yeterli! Yok ilişkisi başlamışmış, yok yeni ayrılmışmış…
Hayatınızın her anını MUHTEREM "FESATBOOK", "HAZRETİ TWİTTER", "SEVGİLİ İNSRAGRAM" vs. ile paylaşmak zorunda değilsiniz. Bazı şeyleri sadece size kalsın!
KOPYALA, YAPIŞTIRDAN UZAK DURUN! Hadis, ayet veya güzel bir söz paylaşırsınız, bunu kast etmiyorum. Kast ettiğim başkasının fikirlerini kendi fikriniz gibi paylaşmayın! Bir kimsenin fikrini veya yazdığı sözü mü beğendiniz altına o kimsenin adını soyadını yazın.
Öyle önünüze geleni paylaşmayın! Günde 5 veya 6 kez paylaşım yaptığınızda insanların bundan sıkılacağını unutmayın! Bu şekilde rahatsızlık verirsiniz! Dolayısıyla böyle bir rahatsızlık vermek kesinlikle şık değil. İnsanlar, günde 5 veya 6 kez sizin mesaj bombardınıza katlanmak zorunda değil.
İLGİ MANYAĞI OLMAYIN! Hastanedeyim yazıp hastanedeki fotoğrafınızı çekip paylaşmak, sizin bir "ilgi manyağı" olma durumunuzu beyan etmeniz anlamına gelebileceğini unutmayın! Sizi çok kişi mi merak ediyor gerçekten! O zaman durum değişir. Ama yine de fotoğrafınızı çekip paylaşmanız şık değil.
Dost dediğiniz insanlarla bir pikniğe gittiniz, fotoğraf çektiniz/ çekindiniz, izin almadan paylaşmayın asla! Onların istemeceği bir fotoğrafı paylaşmak doğru olmaz. İlla da paylaşacaksanız çok da yakın çekim olmayan görseli tavsiye ederim.
Takip ettiğiniz bir kimsenin yaptığı paylaşım hoşunuza gitse de gitmese de, sizinle bir yakınlığı olmayan bu kimsenin duvarına yazma hakkınız olmaz! İlla da yazacaksanız, gayet kibar bir dil kullanmanız en doğrusu olacaktır!
Gerçek hayatta nasıl büyüklerinize saygı gösteriyorsanız, sanal hayatta da aynı saygıyı göstermelisiniz!
Özellikle Facebook ortamında eskiden DÜRTMEK diye bir şey, çok yapılırdı! Şimdiler de var mı bilmiyorum. Ya hu o da nedir öyle? Dürtmek… Kimseyi dürtmeyin! Haa, bunu çok samimi olduğunuz bir dostunuza şaka niyetine veya cidden size cevap vermiyordur, yaparsınız bazen ama birkaç defa değil çok az defa… Aksi halde rahatsız edici bir durum olur.
İnsanları izin almadan gruplara dahil etmeyin! Her Allah’ın günü bir sayfa açıp şunu beğenir misin, bunu beğenir misin gibi teklifler de hiç de şık değil! İnsanlar bundan oldukça şikayetçi.
Haa, bir dernek açmışsınızdır veya bir projeniz var; insanları davet edersiniz bu gayet normal. Ama bunu sürekli yapmamak kaydıyla!
İnsanlardan sizlerin paylaşımlarını paylaşmasını veya beğenmesini istemeyin!
İnsanlara benim şu kasetimi, şu kitabımı, şu açıklamamı vs, duvarında paylaşır mısın gibi istekler doğru değildir. Siz duvarınızda paylaşırsınız. Dileyen paylaşır zaten…
Sosyal medyada iletişim kurarken nezaket kurallarını elden bırakmayın! (Lütfen, teşekkür ederim, affedersiniz…)
Liseli aşık paylaşımları size beğeni kazandırabilir ancak sizin henüz bazı şeyleri aş(a)madığınızı da ele verir. Dolayısıyla dikkat etmeli, "Yıkılmadım, ayaktayım", "Depresyondayım" gibi mesajları verirken abartmamalısınız.
Tanımadıklarınızı eklemeyin demeyeceğim! Çünkü onlar sizi tanımak isteyebilir veya siz bir başkasını tanımak isteyebilirsiniz. Ya da biri sizin bir konuda uzmanlığınızı duymuştur, paylaşımlarınızdan, yazıp çizdiklerinizden faydalanmak, okumak, görmek, takip etmek istiyordur. Bu gayet normal. Tanımadığınız birini ekledikten hemen sonra duvarına, paylaşımlarına, gruplarına, beğendiği sayfalara vs. mutlaka bakmalısınız. Ardından zaten arkadaş olarak veya takip edip etmeyeceğiniz konusunda bir karara varacağınızı sanıyorum.
Bunu yetişkinler için söylüyorum elbette. Çocukların bana göre sosyal medyayı kullanması kesinlikle doğru değil ve şayet kullanıyorlarsa mutlaka ebeveyn kontrolünde olması gerekiyor. Aksi durumda istenmedik durumlarla karşılaşma olasılığı yüksektir.
Ve son bir şey daha…
SİZ SİZ OLUN, SAKIN AMA SAKIN SANAL ORTAMDIR DEYİP KÜÇÜMSEYİP GEÇMEYİN!
YAZIYA YORUM KAT