Adilcevaz Yöresi Söz Varlığı ve Dil İncelemesi Kitabı Üzerine
Adilcevaz’ın bağrından çıkmış değerli bir akademisyen Yüzüncü Yıl Üniversitesi Türk Dili Bölümü ve Yeni Türk Dili Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Veysi Sevinçli Hocamızın “Adilcevaz Yöresi Söz Varlığı ve Dil İncelemesi” üzerine sizinle hasbihal etmek istiyorum. Zira bu değerli kitabı değerlendirebilecek, tahlil edebilecek ilmi seviyem ve yeterliliğim yoktur. Bu nedenle Sayın Veysi Sevinçli Hocamın hoş görüsüne sığınıyorum. Kitabın, kitapta var olan titiz çalışmanın kıymetini tam ifade edemeyeceğimi peşinen kabul ederim.
Veysi Sevinçli Hocam, bence Adilcevaz ile ilgili yapabileceği en kıymetli hizmeti bu kitabı ile yapmıştır. Konuştuğunuz, dinlediğimiz Adilcevaz söz varlığına tabiri caizse resmi bir hüviyet giydirmiştir. Türk Dilinde bir Adilcevaz Söz Varlığı olduğunu kayıtlara geçirmiş, inceleme ve araştırma konusu haline getirmiştir. Cemile Görer Teyzenin, Pehlivan Mehmet Amcanın o güzel tatlı şiveleri, konuşmaları kalıcı olarak Türk Dil Dünyasına kazandırılmıştır. Bu nedenle tüm Adilcevazlılar sayısı kadar teşekkürler Veysi Hocam.
Ben kitabın adını ilk duyduğumda, kapağını gördüğümde Adilcevaz adına çok sevindim. Hocamın emeğinin karşılığı olan bu kitabını tedarik ettim. Ben 200-300 sayfalık bir kitap zannederken 600 sayfalık ince işçilikli kendi sahasında ilmi akademik bir eser karşıma çıktı. “Şen olasan Elcevaz, vurdun turnayı gözünden, geleceğe köprü kurulmuş sözünden” diye gayri ihtiyari dilimden döküldü.
Kitaba geçecek olursak, önce Adilcevaz’ın tarihi, geçmişi özetlenmiş. “Adilcevaz tarihine tanıklık eden yapılar olarak; Kef Kalesi, Urartu Halk Mezarları, Adilcevaz Kalesi, Ulu Cami, Zal Paşa Cami”, olduğu belirtilmiş. Daha sonra Adilcevaz’ın coğrafi konumu ve özellikleri, köyler, türbeler, (Adilcevaz ilçesinde 33 türbe toplam manevi değer atfedilen 45 ziyaret alanı,) isim isim yerleri ile birlikte zikredilmiş. Şunu itiraf etmiş olayım benim bilmediklerimin ne kadar da çok olduğunu fark etmiş oldum.
Veysi Sevinçli Hocam, yöredeki bazı inanışlara da yer vermiş. Şimdiki gençlerin unutmaya başladığı, ilginç duyamadığı inanışlar, kültürel kabuller dikkate değer gerçekten. Mesela bir yöresel inanış, kültürel kabulle ilgili olarak: “kurak geçen bahar aylarında söylenen tekerleme;
“Çümçe gelin çüm ister
Allah’tan yağmur ister
Vereni oğlan doğa
Vermeyeni katır doğa” gibi.
Tekerlemeler olurda bizim menşur/meşhur beddualarımız olmaz mı? Literatürdeki karşılığı kargışlar denen Bed-du’âları hocam sekiz bölüme ayırmış. Yani Bizim Elcevazlılardan kim kime ne saymamış ki :)) Kadınlar eşlerine, kendilerine, kıza karşı, oğula karşı, komşuya esirgememiş yani. Bir tane var ki bunu ilk defa okudum, duydum:
“Adilcevaza has bir kargış; Başın dururken ayağına taş gelmiye!” Bir beddua daha: “Gafil sancı tutasan.”
Adilcevaz’da söylenen ve Adilcevaz’ a has söyleniş tarzı olan dualar bilimsel adı alkışlar da yerini almış. Ağzımızdan dökülen dua ve beddualar nerden icap ediyor, nasıl dile getiriyoruz mektep ehline göre de güzelce izah etmiş.
“Adilcevaz alkış ve kargışlarında sosyal tema” olarak dua/alkış ve beddua/kargışların söylenmesinde altında yatan nedenler üzerinde durulmuş. Beli başlı dua ve bedduaların Adilcevaz toplumunda ifade ettiği anlamlar izah edilmiş.
“ Emçeğimin biri gan, biri irin ola!
Sağ elim başan ola.” Ne demek kitapta mevcut.
“Dolayısıyla ortak inanç ve kültürü yansıtan, acının, hüznün, neşenin, sitemin ortak bir kalıba girmiş hali” Veysel Sevinçli Hocamın eseriyle gösterilmiş oldu.
Adilcevaz yöresi söz varlığının ses yapısı ile şekil bilgisini masaya yatırarak mükellef bir dil incelemesini bilimsel olarak ele almış, Türk dilinin bilimsel alanına literatürüne hizmet edecek mektepli yani akademik Adilcevaz söz varlığını kazandırmış. Başta da belirttiğim gibi “Dil Bilimi” açısından Adilcevaz özel bir yer edinmiş oldu.
Bu kıymetli eserin en tatlı tarafı ise 58 Adilcevazlı ile yapılmış görüşmelere ait metinler. Her eğitim grubundan kişilerle görüşülmüş mesela. Adilcevaz da ağırlığı olan, yakın tarihe tanık ve söz varlığını tam yansıtacak şahsiyetler yer almış. Bu 58 kişi hemen hemen tüm ilçenin tanıdığı kişiler.
Birkaç isim sayalım: Cemile Görer (1930) Mehmet Sevilmiş Pehlivan(1337 hicri) , Halil Yiğıt (1934), Nevzat Babahan (1956) lise, Pervin AKBABA (1961), yükseköğrenim, Müyesser Yıldırım (1929). Parantez içinde doğum tarihleri belirtilmiştir.