1. YAZARLAR

  2. Ethem BABRAK

  3. Yaşa Sen, Esra Hoca!
Ethem BABRAK

Ethem BABRAK

Radyo Televizyon Öğretmeni
Yazarın Tüm Yazıları >

Yaşa Sen, Esra Hoca!

A+A-

Yaşa sen, Esra Hoca... Yaşa ki dünya daha güzel, daha yaşanılır bir yer olsun. Bunca kötülüğün, çirkinliğin, cinayetin, insan dışılığın adeta kol gezdiği yeryüzüne bir güneş gibi doğ ki her yer aydınlansın. İnsanlık sadece sözde değil özde var olsun. Yaşa ki fakir fukaranın yüzü bir kez daha gülsün. Yaşa ki yokluk karşısında ezilen anne-babalar kahrolmasın, üzülmesin. Yaşa ki iyilik adına öncü olamayacak kadar cesaretsiz, basiretsiz ve malını-mülkünü kendisiyle birlikte toprağa götürecek ya da sadece evlatları için biriktirecek zenginler senden ibret alsın! Yaşa ki “Ben kimim ki, ne yapabilirim ki” diyenler senden cesaret bulsun! Yaşa ki insanlar, birbirinin imdadına koşmanın ne demek olduğunu bir de senden görsün, öğrensin. Yaşa ki, kendisine “Ben iman ettim, ben inandım, ben Müslümanlardanım” diyenler; peygamberimizin buyurduğu gibi ‘komşusu açken kendisi tok yatan’ olmasın. İnsanlık sen ve senin gibilerle gurur duysun. Allah senden ve senin gibi insanlığın imdadına yetişenlerden razı olsun.

Sağ ol, var ol; Esra Hoca…

Kendisi, bildiğim kadarıyla Ankaralı. Esra Dursun Hoca, Bitlis Eren Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisi. Kendisini yakın zamanda "Koruyucu aile olan Esra Dursun, Adal bebeği gelin arabasıyla teslim aldı" haberinden hatırlarsınız belki.

Uzun zamandır çok güzel işler yaptı/yapıyor Esra Hoca. Nerede bir düşkün, fakir fukara var olabildiğince imdadına yetişmeye çalışıyor. Engelli sandalyesi mi desem, gıda mı desem, kışlık yakacak mı desem… Neye ihtiyaç varsa onu yapıyor. Bitlislilerin imdadına koşan âdeta bir iyilik meleği.  Deyim yerindeyse bir Bitlisli’den daha çok Bitlisli.

Öğrencilerine verdiği derslerin ve bebeği Adal’a yaptığı -belki de dünyanın en kutsal vazifesi olan- anneliğin yanında gece gündüz demeden “varsın insanlar bilmesin, Allah biliyor ya, o yeter” deyip Allah rızası için koşuşturuyor kaç zamandır. Yaptığı, vesile olduğu iyiliklere ben ve eşim şahidiz. Eminim ki, kendisinin vesile olduğu yahut bizzat yaptığı hayırseverliğe bizim gibi şahitlik edecek birçok insan bulursunuz.

İyilik ederken insanları incitmiyor. Yardımı (tekerlekli sandalye, gıda, kömür vs. ) ulaştırırken insanları afişe etmiyor mesela. Kendisine verilen aile isimlerini araştırıyor. Gerçekten ihtiyaç olduğunu anladığı anda harekete geçiyor. Bir yardım/iyilik söz konusu olduğunda, günün hemen hemen her saatinde onu yollarda görmeniz an meselesi. Zira derslerden ve güzel bebeği Adal’dan arta kalan zamanları çoğunlukla hayır işlerine harcadığını görüyorum. Büyük bir heyecan ve zevkle yapıyor bunca sevabı. Onu tutabilene aşk olsun.

Yeryüzünde iyilik edenlere, iyilikte sabredenlere, iyiliğe vesile olanlara ne mutlu... Böyle güzel insanları gördükçe hayat daha anlamlı hale geliyor, yeryüzü daha da yaşanılır bir hal alıyor gözümde. Bilmem ki katılır mısınız bana? Açıkçası gurur duyuyorum böyle insanlarla. “Allah sayılarını arttırsın” demeden de geç(e)meyeceğim. Özellikle salgının olduğu bir zamanda böylesi davranışların daha da değerli olduğu apaçık ortadadır.

Elbette devletimiz çeşitli kurumlar eliyle fakir fukaraya her şekilde yardımcı oluyor. Bunu inkâr etmek akıl kârı değil. Ancak bireyler eliyle yapılan yardımları daha anlamlı bulduğumu, toplumun ve ülkenin selameti açısından daha da önemli önemli gördüğümü söylemeliyim.

Fakirliğin, evine birkaç kilogram meyve götürememenin veya akşam eve eli boş gittiğinde çocukların yaşadığı hayal kırıklığının bir babada yarattığı travmayı siz gidin bunları yaşayanlara sorun! Fakirliğin edebiyatını yapan çok ama gerektirdiğini yapan çok az maalesef. Müslüman bir toplumda elbette dinimizin bize emrettiği gibi davranmalı ve olabildiğince paylaşımcı olmalıyız. Ama takdir edersiniz ki zamanın ruhu Müslümanlıktan çok uzakta. Şükür ki güzel örnekler de var yanı başımızda. Böyle güzel örnekleri görünce insanın içine huzur doluyor, seviniyor insanlıktan nasibini alan herkes.

Esra Hoca, tüm ulaştırdığı bu iyilikleri artık bir dernek çatısı altında yapacak. Bakın bir sosyal paylaşım ağı olan Facebook’ta şöyle bir açıklama yapmış bu durumla ilgili: “Başta bireysel yardım platformu olarak başlamıştım. Hiç nakit desteği almadan minik minik yardım ederim diyordum. Çünkü hayatta tek kıskandığım kişiler bunu yapabilmiş olanlardı. Başladık. Başlangıçta minik minik yardımlar ettik. Güzel de oldu ama bazen hayat seni planlamadığın noktalara sürükler. Bizi de büyümeye doğru sürükledi. Önümüzdeki hafta olayı resmi boyuta taşıyıp yedi kurucu hayırsever üyemizle birlikte kurumsallaşıyoruz. Her şey yine aynı devam edecek, aynı şeffaflık, tüm üyelere açık giden yardımlar ve tüm üyelerin de arzu etmeleri halinde katılabileceği yardım organizasyonları… Elleriyle dağıtmak için gelebilecekler. Çünkü güven şeffaflıktan gelir. Her şey yine aynı seyrinde tek bir farkla; İnşallah artık daha çok garibanın elinden tutabilecek bir platforma sahip olacağız. Niyet ettim, niyet eyledim Allah rızası için daha çok garibin, dulun, öksüzün, yetimin, engellinin, yaşlının dualarında yer almaya… Rabbim çıktığımız bu yolda sen bizi muzaffer kıl, yardım ancak sendendir.”  Esra Hoca’nın bu duasına yürekten âmin diyorum.

Nemelazımcılık, bananecilik gibi yaklaşımlar, Müslüman topluma asla yakışmayacak tavırlardandır. Oldum olası hayata böyle bakan insanlara kanım ısınmamıştır. Şu kısacık hayatta, birazcık olsun imkânınız varsa, eliniz azıcık da olsa yetişebiliyorsa neden insanlara el uzatmayasınız ki?  Bir ömür ancak bu şekilde güzelleşir, bir hayat ancak bu şekilde anlamlı olur. İnsanlık gemisi ancak bu sayede karaya çıkar benim gözümde.

Esra Hoca Facebook’ta “BİTLİS VE ÇEVRESİ YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA GRUBU” adı altında bir grup kurmuş. Ulaşmak isteyenler için linki bırakıyorum şuraya. (https://www.facebook.com/groups/764391461074312) Benim de hiç değilse böyle küçük bir katkım olsun değil mi!

Sevgi ve saygılarımla…

Bu yazı toplam 5310 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yazılan yorumlar hiçbir şekilde www.adilcevaz13.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
2 Yorum