Ortadoğu’da, Türkiye’de Adilcevaz’da Değişim
Hep söylenir 'değişmeyen tek şey değişimdir' diye. Günümüz bilgi çağında değişime ayak uyduramayan devletler, ideolojiler, partiler, toplumsal yapılar, halklarının istek- talep ve kaygılarını anlayamama zorluğu yaşamaktadırlar ve böylece bu yapılar, toplumsal gelişimi ve değişimi anlayamamanın sıkıntısını çekerek geri kalmaktadırlar.
Kendi beceriksizliklerini topluma aptal nitelemesi yaparak "Bu halk bir şeyden anlamaz" despotluğunu ve ukalalığını yaparlar. Oysaki değişime ayak uyduran, toplumun gereksinimlerini fark eden, ona göre değer ve anlayış geliştiren yapılar avantajlı duruma gelerek birkaç adım öne geçerek, halkın taleplerini karşılayabiliyorlar.
Hukuk, toplumun gereksinimleri ve talepleri doğrultusunda şekillenmelidir, aksi halde kargaşa yaşanır. Bugün Ortadoğu'da yaşanan Arap baharının sebep ve sonuçları hukuksuzluğun sonucu değil mi? Halklarını yıllarca demir yumrukla yöneten liderlerin sonunu, televizyonlarda vahim bir şekilde izlemedik mi?
Bu dikdatör liderler, kendilerinin baki oldukları kanısına varmışlardı, toplumlarını korku ve şiddetle bastırabileceklerini ve herkesin midesinden bağlayabileceklerini sandılar. Bu diktatörlerin, yanıldıklarına son bir yılda düştükleri vahim durumlara hep beraber şahit olduk. Oysaki halklarının insanca (özgürlük, adalet, hak) değişim ve taleplerini yeni anayasa ve demokratik seçimlerle karşılayabilselerdi, belki de akıbetleri bu kadar acınası durumlara hiç düşmeyecekti.
Ben değişen Dünyada, değişen Türkiye’yi görmekten mutluluk duymaktayım. Ülkemiz, son 10 yılda toplumun desteği ve yön vermesiyle ülkemizdeki hukukun üstünlüğü ve demokrasi adına, insan-i standartların daha rahat hale gelmesi, ülkemizin refah düzeyinin artması adına çok güzel gelişmelerin yaşanması, değişime karşı olan statikocu anlayışların, devlet içindeki ve dışındaki derin çetelerin, mafyaların ve terör örgütlerinin birer birer çökertilmesi bunların sonuçlarıdır.
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bugünkü yönetimi insan-i olarak, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü çok iyi okuyarak hızlı bir şekilde çağın gereksinimi ve halkın isteği, talebi doğrultusunda reformlar gerçekleştirdi. Halkın birçoğu bu gidişattan demokrasi ve ülkenin gelişmişliği adına memnun kalmakta olup, şiddetle yeni anayasanın yürürlüğe girmesini arzulamaktadır. "Asıl olan milletir" anlayışını ve ilkesini devam ettirenler kazanmaya devam edecektir.
Peki sizce ilçemizde değişim nasıldır? Bence dünyadaki ve ülkemizdeki değişime paralel olarak, ilçemizdeki değişim biraz daha ağır işlemektedir ve maalesef değişime direnen anlayışlar mevcuttur. Bu da ilçemizin gelişmesini engellemektedir. Bu anlayışlar her şeyde kendilerini merkezde görmektedirler.
Örneğin yerel siyasetin rantlaşması bunun en büyük etkilerindendir. İlçemizin geçmiş tarihine baktığımız zaman 1950’den bu yana, ilçemizde yerel siyaset hep iki kişi üzerine odaklanmıştır ve maalesef bu sığ demokrasi anlayışımız da ilçemizin geri kalmasına sebep olan en önemli etkenlerden biridir.
Çünkü ilçe bu anlayışla kapalı kutu olmuştur. Bu anlayış toplumsal olarak enerjimizi dışa dönük değil de, hep içe dönük harcamıştır. Bu algı ilçemize büyük zararlar vermiştir, vermeye devam etmektedir.
Kendi içinde birlik, beraberlik ve değişimi yakalayamayan devletler, toplumlar başarısız olmaya ve kaybetmeye mahkumdurlar. Maalesef biz ilçe olarak hep bu talihsizliğin acısını yaşıyoruz.
Ben buradan haddimi aşarak fakir bir kardeşiniz olarak, kim ki geçmişte bu ilçeye bir çivi çakmışsa Allah ondan razı olsun deyip, Bin yıllık tarihi geçmişe sahip olan bu güzide ilçemizi bütün Adilcevazlılar olarak geçmişte yaşananlar bize ders olması hesabıyla bu ilçenin köylüsüyle, şehirlisiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, belediyesiyle, kamu kuruluşlarıyla, esnafıyla haber siteleriyle, basın organlarıyla, ilçemizin dışarıdaki vakıflarıyla, dernekleriyle hep beraber kenetlenerek ideolojileri ve siyasi hesaplaşmaları bir kenara bırakarak sadece ve sadece Adilcevazlılık ruhunu yeniden dert edinerek, bize yakışan tarihsel kardeşlik duygusunu canlandırarak, ilçemizin olumlu değişimine, kalkınmasına hep beraber katkılar sunalım. Ne dersiniz?
YAZIYA YORUM KAT
ÜNİFORMALILARIN DEMOKRASİYİ SAHİPLENMESİ GARİP? NORMALDE STATÜKOCUCALARIN ELİ KOLU AYAGISINIZ. AYRICA TÜM DÜNYAYA DEMOKRASİ GELSE ADİLCEVAZA GELMEZ? AYRICA DÜNYAYI SARAN YENİ AKIM MÜZEVVİRİZİMDEN HABERİNİZ YOK GALİBA....
Yanıtla (0) (0)Sevgili kardeşim bir Adilcevazlı olarak yazınızı okudum. Özellikle Adilcevaz konsunu taktirle karşılıyorum. Yanlız çok önemli bulduğum Deprem konusunda halkımız Van, Erciş gibi mağdur oldu sayın belediye başkanı ve kaymakam bey Afet teknik elemanlarının kayıtlarına dayanarak 1000 konutun hasarlı olduğunu televizyondan dünyaya duyurdular yine bunun en önemli delili ilçemizdeki devlet daireleri hepsi boşaltılmış ... Daha vahimi halen kesin hasar tespiti ortada yok... İşte gün bu gündür burdan sizlerin aracılığı ile tüm ilgililere sesleniyorum duyulmayan bu mağduriyeti duyun vede duyurun. Nerede ilçenin siyasileri nerede sivil toplum örgütleri bu kadar mı bu halk sahipsiz...
Yanıtla (0) (0)Sevgili hemşerim, güzel dost, her şeyle alakalı her kes muhakkak bir şeyler söyler aslolan bir şeyle alakalı çok şeyler düşünmek söylemek gerekiyor o bir şey insana hayırlı olmak ve hayırlı işler yapmaktır, hayrın ölçüsü önce iç daireden başlar önce ailesine sonra komşusuna sonra memleketine sonra tüm insanlığa ulaşacak şekilde hayırlı faaliyetlerin altında imzanızın olduğunu görmek bir hemşerin olarak mutlu ediyor yüreğine sağlık seninde vurguladığın gibi bin yıllık bir tarihi olan adilcevazımızın hak ettiği yere gelmesi noktasında mesebine meşrebine bakmadan her kesin taşın altına elini koyması gerekiyor bu bir görevdir mecburiyettir sorumluluktur dahası vebaldir tüm hemşerilerimi sizin gibi hassas olmaya davet ediyor kalbi muhabbetlerimi gönderiyorum size ve can elcevazıma....
Yanıtla (0) (0)sevgili kardeşim ortadoğu türkiye ve adilcevazdaki dağişim yazınızı okudum tesbitlerinize tamamen katılıyorum adilcevazla ilgili değişimin daha yavaş işlediği muhakkaktır ancak bu değişimi hızlandıracak kurum kuruluş sıvil toplum örgütleri hiç bir karşılık beklemeden hiç bir ayırım yapmadan mahalli hesaplara girmeden siyasi mülahazalardan tamamen uzak yatırımı turizmi kültürü hizmeti ön plana çıkaran kanaat önderlerimizi ve toplumu hareketlendirecek organizasyonları desteklememiz gerektiğine inanıyorum biz adev olarak tam bu noktada her türlü çekişmenin dışındayız amacımız ilçemizin ekonomik kültürel sosyal tanıtımını yapmaya katkı sağlamak insanlarımızı bir araya getirmek adilcevazlılık şemsiyesini türkiyenin her tarafındaki adilcevazlıları içine alacak şekilde açmaktır bu vesile ile yazmış olduğunuz birleştirici yazılarınızın devamını bekliyor adilcevaz 13 haber ailesine ve sizin siteniz aracılığı ile bütün adilcevazlı hemşehrilerimizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum
Yanıtla (0) (0)