Ne Oluyor Bize Böyle?
Giderek ahireti unuttuk, dünyaya daldık, kısaca ölümü, hesabı unutup dünyevileşiyoruz (Sekülarizm, sekülerleşme...) dostlar.
Yükselmek için 'Alçalmamak' gerek
Her birimizin hayalini başka başka amaçlar aldı. Kimi makam sevgisi, kimi konforizm düşkünü, kimi şan, şöhret hülyası... Adı falanca yerde geçsin diye takla atan atana. Adı filanca yerde anılsın, namı dalga dalga yayılsın diye yalan iftira diz boyu. "Falancanın gözüne gireyim" hastalığı almış başını (yürümüş desem adaletsizlik olur) dört nala koşuyor adeta... Yükselmek için alçalan Müslümanlar mı oluverdik, nedir anlamıyorum ya da belki de anlıyorum da kızıyorum kendimce.
Ve diyorum ki bre ahmak adam! Sen ki iman etmiş birisin madem, bilmez misin ki eninde sonunda ölüp hesap vereceksin! Bilmez misin ki yükselmek için omuzuna bastıkların senden hakkını misliyle alacak. Sen tüm bunları biliyorken bu ahmaklığın neden!
Peygamber ahlakından yoksunuz
Değerli dostlar, aslında sorun şu; Müslüman ahlakını tam anlamıyla edinemedik, peygamber ahlakını yeterince anlamadık, anlatmadık, belkide anlatamadık; anlatanlara da hadi canım oradan! Sen de kim oluyorsun, sen kim peygamber ahlakından bahsetmek kim, dedik... Beğenmedik, burun kıvırdık ...
Dün öyle, bugün böyle!
Toplumda bir şeyler ters gidiyor. Dün 28 Şubat'lar görmüş zorluklar içinde Müslüman olmanın gereklerini yerine getirmeye çalışan o "Mümin" kimseler, bugün rahatlık içinde bırakın İslam'ı gönüllerde iktidar kılma davasını, adam namaz kılmayı bırakmış/unutmuş... Oldu mu şimdi?
Herkes vazifesini en güzel şekliyle yerine getirmeli
Öte taraftan bakıyorsun, adam ilahiyatçı ama derdi gücü isminin önündeki sıfatı daha da yükseltmek. Bakıyorsun adam öğretmen, yok ben vali olmalıyım diyor. Bakıyorsun adam imam olmuş, yok ben doktor olmalıydım diyor. Adam doktor, yok ben sanatçı olmalıyım vs. İyi de kardeşim ilahiyatcı, ilahiyatcı olmanın; öğretmen, öğretmen olmanın; imam, imam olmanın gereklerini yerine getirmezse kim yapacak bu işleri?
Para araç olmaktan öteye gitmemeli
Adamın kızını isteyecekler; karı, koca hemen soruyor: Çocuk ne iş yapıyor, kazancı ne? Şayet 'inanmış' kimselerse en son sordukları soru da çocuk namaz kılıyor mu... Gel de ağlanacak hale gülme... Gel de sitem etme. Örnek çok, isteyen konuyu hemen şimdi, bu satırları okuduktan hemen sonra, etrafındakilere açsın. Eminim ki hemen başlanır anlatılmaya.
Şükür ve sabır eksik!
Kimse halinden memnun değil. Şükreden çok az, sabır tavsiye eden adeta kalmadı.
Zengin Müslümanlar, diğerlerini unuttu
Toplumda maddi durumu iyi ve İslami hassasiyeti olan zenginler, ihtiyacı olan Müslümanları unuttu, başka hülyalara daldı. Adeta kimse kimsenin elinden tutmaz oldu. Zekat mı dedi biri! Hııı! Onu cemaatler yoluyla veya birileri vesilesiyle kendilerinin çoğu zaman haberleri dahi olmadan hallediliyor... Bankalar "saadet kapısı" imajına çoktan büründü. Muhtaçsan hadi bankaya faize koş...
Merhametsiz olduk
Adeta kimsenin kimseye merhameti kalmadı. Evlat yaşlı anne, babasını huzurevlerinde huzur buluyor sandı. Komşu komşunun külüne muhtaç olmamalı artık(!) Gözünün önünde adam mı öldü, aman boş versene sen! Her gün ölüyor insanlar...
Çoğaltmak, daha bir sürü şey söylemek mümkün.
Öyle sanıyorum ki toplumumuzdaki bu aksaklıkları, sorunları düzeltmekte toplumda en büyük görev; en başta ailelere, sonrasında öğretmen ve imamlara ve ardından İslami çalışmalar yapan gruplara düşüyor.
YAZIYA YORUM KAT