Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Açık Mektup!
Merhabalar Sayın Cumhurbaşkanımız,
Yeni müfredatta, Müslümanlara ve özellikle ülkemize yapılan algı operasyonlarına karşı zorunlu ve formasyonlu iletişim mezunları tarafından okutulabilecek medya okuryazarlığı dersi adeta bir ilaç hükmünde olacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımız, konuyu hemen hemen tüm yetkililere yıllardır söylüyoruz/yazıyoruz/çiziyoruz/mail atıyoruz. Ancak konu halen çözülmüş değil, Mesele iletişimcilerin istihdamı değil; mesele ülkenin selametidir sayın cumhurbaşkanımız. Elbette bu mesele çözüldüğünde de binlerce formasyonlu iletişim mezunu da bu sayede ülkesine hizmet edecek ve dolayısıyla bu manada da bir istihdam sağlanmış olacak.
Ülkemizde her aile ortalama 6 saat televizyon izlemekte. Ülke nüfusunun üçte biri çocuk ve çocukların öğretmenlerinden çok televizyondaki karakterleri kendisine rol model almakta. Çocuklar/gençler değişen, gelişen ancak 'şiddet’i çözüm yolu seçebilen dünya düzeninde medyanın (gazete, tv, dergi vs.) olumsuz mesajlarına maruz kalmakta ve olumsuz yönde etkilenmektedir.
03.03.2018 Tarihinde 3. Milli Kültür Şurası’nda sizin de "Kültür faaliyetleri adı altında niteliksiz etkinlikler konusunda dikkatli olmalıyız. Çağımızın en büyük sorunlarından biri kültürel sığlaşmadır. Televizyonların, internetin özellikle sosyal medyanın kültürümüzü adeta yiyip bitirmesine izin veremeyiz." dediğiniz gibi bu konu üzerine ciddi manada eğilmesi gerektiği inancındayız.
Çağımızda geleneksel okur-yazarlık hiçbir anlam ifade etmeyebilir. Duyu organlarımıza hitap eden bilgileri sağlıklı bir süzgeçten geçirmeden, eleştirel bir bakış açısı ile çözümlemeden sağır, dilsiz ve kör kesilebiliriz. Farkında olmadan tuzakların içine çekilebilir, irademizin dışında tanınmaz bir hüviyete bürünebiliriz. Her ne şekilde olursa olsun kişi, etken ve edilgen durumlarda, algılarını kontrol edebilecek savunma sistemleri ile kendini donatması gerekir. Bu noktada Medya Okuryazarlığı dersi büyük önem arz etmekte.
Sayın Cumhurbaşkanımız, İletişim ünitesi, Sosyal Medya,25.kare (SUBLİMİNAL MESAJ) Algı nedir, Algılar nasıl yönetilir gibi konular da Medya Okuryazarlığı dersi içerisine eklenerek ders zorunlu kılınıp formasyon almış iletişim mezunlarınca okutulduğunda bu yukarıda söylediklerimiz doğrultusunda dersin ülkemize sağlayacağı faydalar yadsınamayacak ölçüde olacaktır.
Medyayı, haber biçimlerini çözen bir birey ülkemize; bizlere yapılan algı operasyonlarına karşı bilinçli olacak ve kolay kolay galeyana gelmeyecektir. Ayrıca bugün milyonlar, yapılan reklamlar üzerinden alışveriş yapmakta. Yapılan haberlerde bazen hiçbir doktorun veya konunun uzmanının görüşü alınmadan haber yapılmakta ve sanki söylenilenler bir uzman tarafından söylenmiş gibi kurgulanarak inandırıcılık katılmaktadır. Bu sayede, kitleler istenilen hedefe yönlendirilmekte.
Sayın Cumhurbaşkanımız,
Yıl 2006. MEB ve RTÜK işbirliği ile okullarda bu ders okutulmaya başlandı.
Yıl 2009, dönemin bakanı Nimet Baş (Çubukçu). Medya Okuryazarlığı dersi önümüzdeki yıllarda zorunlu okutulacak dedi. Binlerce iletişim mezunu şu an formasyonlu, Bu ders zorunlu ve bizler tarafından okutulacak diye formasyon aldık çoğumuz. Çünkü burada zikdemeyeceğimiz kadar çok yetkili bu dersin bizler tarafından okutulacağı yönünde konuştu. Kimi kamera arkasında, kimi kamera önünde...
Yıl 2017 oldu. Ders hala ehil olmayan, sıradan bir medya tüketici olmaktan öteye gitmeyen öğretmenlerce okutuluyor ve dersin gerçek öğretmenleri formasyonlu iletişim mezunları yani bizler, hala bu ders bizim hakkımız diye sızlanmaktan öteye gidemedik.
(Seminerlerle alanın uzmanı olamayacak öğretmenler iletişim mezunları kadar bu işi iyi yapacağını kimse iddia edemez. Çünkü bu dersi verebilmek ancak haber dilinden anlayan, haber yazabilen, reklamcılığı bilmek, İletişim Tarihi, İletişim Kuramları, İletişim Hukuku, Senaryo yazarlığı, Medya ve Toplumsal Temsil, Reklâm Metin Yazarlığı, Grafik Tasarımı, Muhabirlik, Uygulamalı Gazetecilik, Haber Analizleri, Masaüstü Yayıncılık vs. tv uygulamaları gibi dersler almak gerek. Takdir edersiniz ki, görüldüğü gibi İletişim Fakültesi mezunları konuya ilişkin belli bir uzmanlık kazanmakta ve bu eğitim 4 yıl sürmekte, üstüne bir de öğretmenlik bilgisi alan yani pedagojik formasyon alan mezunlar konunun uzmanı olmakta.)
Sayın Cumhurbaşkanımız, ders dünyanın hemen hemen tüm gelişmiş ülkelerinde verilmekte. Özellikle ABD’de ders gazeteciler, televizyoncuların katkısıyla işlenmekte. (Bugün ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, İtalya, Hollanda, İskoçya, İspanya, İsveç, Fransa, Danimarka, Finlandiya, Avusturya ve Avustralya gibi ülkelerde hükümetlerin de desteğiyle ilkokul düzeyindeki okullarda Türkçe, matematik, sosyal bilgiler gibi medya okuryazarlığı dersleri okutulmakta. ABD’de ders materyallerinin oluşturulmasına yayın kuruluşları da destek olmakta.)
15 Temmuz darbe girişiminde medya doğru şekilde kullanılmasaydı bugün ne olurdu Sayın Cumhurbaşkanımız? (Siz medyayı en iyi bilenlerdensiniz ve medyayı o gece çok iyi/doğru şekilde kullandınız. Bunun tersini düşünün sayın Cumhurbaşkanımız! Allah korusun.)
Bugün tüm televizyon kanalları, gazeteler vs. bazıları gibi kaos çığırtkanlığı yapsa ne olur Sayın Cumhurbaşkanımız?
Bugün ülkemize ve Müslümanlara yapılan algı oyunlarının ilacı bu dersin doğru bir şekilde işin ehli olan biz iletişimcilerce verilmesidir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, RTÜK, yayınlara ceza vererek bir noktaya kadar engel olabilir. Gerisi eğitimle halledilebilir ancak.
Medya Okuryazarlığı konusunda eğitime ilişkin sendikalar, ne yazık ki herhangi bir çaba sarf etmemiştir. Yapılan çalıştaylarda ne yazık ki İletişim ve Medya Okuryazarlığı konularını dile getiren olmamış, çünkü kendi sıkıntıları varken bu konuya dokunmak işlerine gelmemiş ya da konunun önemi konusunda eksik kalınmıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımız, bu ders ‘bizde de medya Okuryazarlığı dersi var, biz de bu dersi okutuyoruz’ gibi dostlar alışverişte görsün mantığından kurtarılıp gerçek anlamını bulmalıdır.
Madem yeni müfredat diyoruz, o halde bu yeni müfredatta bu ders hak ettiği yeri bulmalıdır. Ülkenin dört bir tarafından görevlendirilecek ‘Medya Rehberleri’ eminiz ki uzun vadede ülkemize çok yarar sağlayacaktır.
Siz Değerli Cumhurbaşkanımızın konuya el atmasıyla meselenin çözüleceğine ve size olan inancımız tamdır.
Tarafınızdan gereğinin yapılmasını talep ediyoruz.
Saygılarımızla, arz ederiz.
İletişim Fakültesi Öğrenci ve Mezunları Adına Ethem BABRAK
YAZIYA YORUM KAT