Üniversite'de Başörtüsü zulmünü yapan Prof bey ağlamış.Sizin isimlerinizin başında Prof Veya Dr. ne yazarsanız yazın sizin insanlığı öğrenmeniz gerekir.

Sizlerin o zavallı müslüman kızların kapıda fotoğraflarını Çekerek jurnallerken, görüntüleriniz hala hafızamızda, sizin uzaktan kumandalı sahibleriniz bir pez parçasına saldırın derken, biz biliyoruz ki kininiz ve cehaletiniz bez parçasına olmadığını, o insanların dini inançlarına olduğunu.

Sizlerle aynı paralelde arenalarda öküzlerin kırmızı bez parçasına saldırırken beyinlerdeki kan algısının etkisi ne ise, sizinde beyninizde din algısı aynıdır. Bu cehaletinizden dolayı binlerce aileyi perişan ettiniz. Psikolojik Hastalıklara düşürdünüz. Bunun bedeli ödenmiyecekmiydi. Allah adildir zamana bıraksada yanınıza bırakmaz. Bunun İçin Ağlayarak cezaevine gitmenizi sağlayan Adalet sahiblerine Şükran borçluyuz.

Biz Müslümanlar zülüm etmeyiz, zulümü ortadan kaldırmakla görevliyiz ve biz Müslümanlar sizin dinli veya dinsiz olmanıza da karışımayız ama çevreye zarar vermemek için insan olmanıza karışırız. Üniveristeyi okuduğum dönemde öğrenci sorumlusu olmama rağmen gözümün önünde başörtülü bacılarımızı ağlatarak nöbetçilere teslim edilerek okulun dışına götürüp bırakmanızın acısını o gün gizli gizli ağladığımı, hala beynimde tazeliğini korumaktadır.

Gerçi kravat takmadığım için rektör emir vermişti. Benide kolumdan tutup okulun dışına bırakmışlardı ama bu bana acı gelmemişti. Çünkü ben zülümlerinizi idrak edecek kadar olgunlaşmıştım. Ama bacılarım olgulaşmamışlardı, okula yeni başlamışlardı cehaletin bu kadar Çettin olduğunu bilmezlerdi. O günde bu günde hiç bir insanın vede bacılarımın göz yaşlarına dayanacak kadar merhametsiz değildim.

Şimdi ağlatıklarınıza karşı ağlamanız gerekir. Zulüm etiklerinizin Hesabını ödeyeceksiniz ve ödemek zorundasınız. Keşke tüm cezalar bu Dünya'da çektikleriniz gibi olsa. Asıl ceza ahirettedir. Bu dünya isimlerinizin başına ne gelirse gelsin dünyevi elbiseler çıkarıldığı gibi ünvanlarda çıkarılacaktır. Hatta daha tehlikeli olan belki elbiselerin Hesabı sorulmayacaktır ama aldığınız ünvanlarınız Hesabı sorularak canınıza okunacaktır.

Buna emin olun, yatay olarak mezara konulduğunuzda, ideolojileriniz ve yapay ilahlarınız sizin ateşte yanmanızı sağlayacaktır. Müslümanlar için her dönemin kendisine ait olan bir imtihanı vardır bu dönemdeki insanlar veya öğrenciler o dönemin acısını tam anlayamazlar, ama bu dönemin kendisine ait imtihanıda ayrıdır. Bu gün insanların düştüğü rehavet ortamı ayrı bir imtihan şeklidir. Herkes kendi Dönemi'nin imtihanı yaşamak ve üstesinden gelmek zorundadır.

İnsanoğlunun kendi başına bir değeri yoktur, değer şan şeref dinin kendisine verdiğidir. İnsanoğlu kendisine gelen emir ve direktiflere uymadığında, değerinden şan ve şerefinden söz etmesi gerçekçi olmaz. Sözümüz emirlere karşı gelenleredir. O prof ve doçentlere emiri hatırlatalım; Enbiya süresinde sizlerin ve bizlerin Rabbi şöyle buyuruyor; Her canlı, ölümü tadar Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerlede de imtihan ederiz Ve siz, ancak bize döndürüleceksiniz" (ENBİYA/35)