Adilcevaz’da Sağduyu, Ahlat’ta Kaos
A+A-
İlçemizde aylardır yaşanan seçim çalışmaları, seçim öncesi ve sonrasında sağduyunun galip gelmesine sebep oldu.
Ben buradan seçim çalışmalarının sağlıklı bir şekilde sonuçlanmasına sebep olan tüm Adilcevaz halkına, ayrıca Başkan Adaylarımız Sayın Necati Gürsoy, Sayın Selim Arıkbaş, Sayın Eyüp Altay, Sayın Nahit Gökbayrak Beyefendilere ilçedeki seçim tansiyonunu en alt düzeyde tutukları için teşekkür ediyorum.
Malum, ilçemizde geçmiş yıllarda intikam siyaseti üzerinden nemalananlar, bu dönem vatandaşların siyasete mesafeli olmalarına sebep oldu. Yıllarca siyasete yön veren bazı aktörler, siyasetin kirli sahnesinde kendilerine alan bulamadıklarından dolayı, toplumu kutuplaştıramamanın hayfını yaşadılar.
Bunlar, kendilerini toplumun üzerinde görerek, yıllarca toplumu birbirine düşürmekten keyif alarak, milleti birbirine küstürerek sonuç almaya çalıştılar, bunda da nispeten başarılı oldular. İlçe halkının geçmişte yaşadığı kutuplaştırıcı, kirli siyasetten dolayı olsa gerek, bu dönem vatandaşların sakin davranışları, siyasete mesafeli duruşları, siyasi olgunluğun göstergesidir. Gerçi bazı kişilerin bu seçim süresince hala geçmiş yıllardaki siyaset anlayışını denemelerine rağmen halktan karşılık bulamamaları sonucunda etkisiz kaldı. Art niyetli bazı kişiler olsa da, ilçemizde sağduyu kazanmıştır.
Neden sağduyu kazandı? Geçmişte yerel siyasetten dolayı kutuplaştırılan ilçe halkı, bu oyunun geçte olsa farkına vardığı için, bu dönem deyim yerindeyse "Ayranı üfleyerek içti." Kutuplaşmak istemeyen Adilcevazlı, bu defa güce dayalı siyaseti değil; şeffaf, temiz, olgunluktan yana olan siyaseti tercih edeceğini her platformda dile getirdi, öyle de oldu.
Yerel siyaseti yıllarca güce dayalı olarak yapanlar ve bundan böylede yapacak olanların, halkın nazarında anlam ve önemlerinin kalmadığı aşikardır.
Çok güzel giden bu seçim sürecini, Adilcevaz’ın duyarlı bir o kadarda olgun insanları yönetmiştir. Siyasetçilerimizde buna katkı sunmuşlardır. Bundan böyle milletin değerleriyle barışık olmayan, milletin gönlüne giremeyen, aklı selim, barışçıl, muhabbet ehli olmayanların bu siyaset sahnesinde yer alamayacaklarını buradan söylemek isterim.
Bugünlerde Ahlat’ta yaşanan olaylar hepimizin içini sızlatıyor. Her insaf sahibinin; seçim bahane edilerek kamu kuruluşlarına, esnafın dükkanlarına pervasızca yapılan saldırılar karşısında acı çektiğini çok iyi biliyorum.
Ahlat insanının köylüsüyle şehirlisiyle alışık olmadıkları bu olaylar "Selçuklunun başkenti olan Kubbet-ül İslam şehri üzerinde büyük oyunlar mı oynanıyor" sorusunu akla getiriyor. Peki ne oldu da Ahlat bu hale geldi? Seçimden bir gün önce Ahlat'taydım, ilçede gerginlik havası olduğunu gözlemledim ve hatta bunu birkaç dostumla paylaştım fakat olayların bu duruma geleceği hiç kimse kestiremezdi.
Bin yıldan fazladır Türküyle, Kürdüyle kardeşçe yaşanılan bu ilçede, kız alıp verilmiş, düğünler yapılmış, omuz omuza halaylar çekilmiş, sevinçlerin acıların damıtılarak paylaşıldığı bu güzelim tarihi şehir nasıl oluyor da bir anda kaos alanına dönüyor!
Devlet yetkilileri ilçede günler öncesinde gerginliğin olduğunu bildiği halde neden aciz kalıyor? Hatta bazı parti temsilcilerine akşam seçim çalışmaları yaptırılmazken, insanlar baskı ve tehdit edilirken, yetkililerin tedbir almaması doğrusu benim aklıma başka şeyleri getiriyor.
Ahlat; kadim kültürün, kardeşliğin, muhabbetin sembolü, sevginin şehridir. Bu olaylar birliğe, dirliğe, bin yıllık kardeşliğe vurulan en büyük darbedir. Özgürlük adına yapılan direniş, sivil vatandaşlar mağdur edilerek yapılamaz. Böyle bir hak arama yöntemi dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bir gün gelecek özgürlük adına, hak adına bunları yapanlar; esnafa yaptıkları zulümden dolayı utanacaklardır.
Kusura bakmayın ama, hiç kimse Kürtlerle Türklerin İslam kardeşliğini bozamayacaktır. Biz bu sahneleri 80 öncesinde çok izlemiştik. İnşallah yaşanan bu olumsuzluklar bir an evvel son bulur ve Ahlat'ımız yeniden eski huzuruna kavuşur.
Sevgiyle kalın...
Ben buradan seçim çalışmalarının sağlıklı bir şekilde sonuçlanmasına sebep olan tüm Adilcevaz halkına, ayrıca Başkan Adaylarımız Sayın Necati Gürsoy, Sayın Selim Arıkbaş, Sayın Eyüp Altay, Sayın Nahit Gökbayrak Beyefendilere ilçedeki seçim tansiyonunu en alt düzeyde tutukları için teşekkür ediyorum.
Malum, ilçemizde geçmiş yıllarda intikam siyaseti üzerinden nemalananlar, bu dönem vatandaşların siyasete mesafeli olmalarına sebep oldu. Yıllarca siyasete yön veren bazı aktörler, siyasetin kirli sahnesinde kendilerine alan bulamadıklarından dolayı, toplumu kutuplaştıramamanın hayfını yaşadılar.
Bunlar, kendilerini toplumun üzerinde görerek, yıllarca toplumu birbirine düşürmekten keyif alarak, milleti birbirine küstürerek sonuç almaya çalıştılar, bunda da nispeten başarılı oldular. İlçe halkının geçmişte yaşadığı kutuplaştırıcı, kirli siyasetten dolayı olsa gerek, bu dönem vatandaşların sakin davranışları, siyasete mesafeli duruşları, siyasi olgunluğun göstergesidir. Gerçi bazı kişilerin bu seçim süresince hala geçmiş yıllardaki siyaset anlayışını denemelerine rağmen halktan karşılık bulamamaları sonucunda etkisiz kaldı. Art niyetli bazı kişiler olsa da, ilçemizde sağduyu kazanmıştır.
Neden sağduyu kazandı? Geçmişte yerel siyasetten dolayı kutuplaştırılan ilçe halkı, bu oyunun geçte olsa farkına vardığı için, bu dönem deyim yerindeyse "Ayranı üfleyerek içti." Kutuplaşmak istemeyen Adilcevazlı, bu defa güce dayalı siyaseti değil; şeffaf, temiz, olgunluktan yana olan siyaseti tercih edeceğini her platformda dile getirdi, öyle de oldu.
Yerel siyaseti yıllarca güce dayalı olarak yapanlar ve bundan böylede yapacak olanların, halkın nazarında anlam ve önemlerinin kalmadığı aşikardır.
Çok güzel giden bu seçim sürecini, Adilcevaz’ın duyarlı bir o kadarda olgun insanları yönetmiştir. Siyasetçilerimizde buna katkı sunmuşlardır. Bundan böyle milletin değerleriyle barışık olmayan, milletin gönlüne giremeyen, aklı selim, barışçıl, muhabbet ehli olmayanların bu siyaset sahnesinde yer alamayacaklarını buradan söylemek isterim.
Bugünlerde Ahlat’ta yaşanan olaylar hepimizin içini sızlatıyor. Her insaf sahibinin; seçim bahane edilerek kamu kuruluşlarına, esnafın dükkanlarına pervasızca yapılan saldırılar karşısında acı çektiğini çok iyi biliyorum.
Ahlat insanının köylüsüyle şehirlisiyle alışık olmadıkları bu olaylar "Selçuklunun başkenti olan Kubbet-ül İslam şehri üzerinde büyük oyunlar mı oynanıyor" sorusunu akla getiriyor. Peki ne oldu da Ahlat bu hale geldi? Seçimden bir gün önce Ahlat'taydım, ilçede gerginlik havası olduğunu gözlemledim ve hatta bunu birkaç dostumla paylaştım fakat olayların bu duruma geleceği hiç kimse kestiremezdi.
Bin yıldan fazladır Türküyle, Kürdüyle kardeşçe yaşanılan bu ilçede, kız alıp verilmiş, düğünler yapılmış, omuz omuza halaylar çekilmiş, sevinçlerin acıların damıtılarak paylaşıldığı bu güzelim tarihi şehir nasıl oluyor da bir anda kaos alanına dönüyor!
Devlet yetkilileri ilçede günler öncesinde gerginliğin olduğunu bildiği halde neden aciz kalıyor? Hatta bazı parti temsilcilerine akşam seçim çalışmaları yaptırılmazken, insanlar baskı ve tehdit edilirken, yetkililerin tedbir almaması doğrusu benim aklıma başka şeyleri getiriyor.
Ahlat; kadim kültürün, kardeşliğin, muhabbetin sembolü, sevginin şehridir. Bu olaylar birliğe, dirliğe, bin yıllık kardeşliğe vurulan en büyük darbedir. Özgürlük adına yapılan direniş, sivil vatandaşlar mağdur edilerek yapılamaz. Böyle bir hak arama yöntemi dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bir gün gelecek özgürlük adına, hak adına bunları yapanlar; esnafa yaptıkları zulümden dolayı utanacaklardır.
Kusura bakmayın ama, hiç kimse Kürtlerle Türklerin İslam kardeşliğini bozamayacaktır. Biz bu sahneleri 80 öncesinde çok izlemiştik. İnşallah yaşanan bu olumsuzluklar bir an evvel son bulur ve Ahlat'ımız yeniden eski huzuruna kavuşur.
Sevgiyle kalın...
Bu yazı toplam 3563 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
BİRLİK VE BERABERLİĞİN DEVAM ETMESİ İÇİN....DEGERLİ ADİLCEVAZLI KARDEŞLERİM GENÇLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM.ANNELER ,BABALAR,AMCALAR,DAYILAR,DEĞERLİ ÖĞRETMENLERİM,OKUL VE YURT MÜDÜRLERİM,DEĞERLİ KANAAT ÖNDERLERİ GENÇLERİMİZLE İLĞİLENELİM ONLARA SAHİP ÇIKALIM LÜTFEN....ÇOOK ÖNEMLİ ÇOOOKKK...
Yanıtla (0) (0)Adilcevaz da duyarlı seçmen, kararını vererek hiç bir olaya mahal vermeden iradesini ortaya koymuş ve aklı selim galip gelmiş ancak komşu ilçe Ahlat da maalesef üzücü hadiseler meydana gelmiştir.Bitlis in iki şirin ilçesinde bir yanda demokrasi örneği sergilenirken, öte yanda kaos un hakim olduğu seçim olmuştur.Daha önce halkı birbirine kutuplaştıran yerel siyasetçiler bu sefer Adilcevaz da emellerine ulaşamamış ve sağduyu galip gelmiştir.İnşallah tarihi ve kadim şehir olarak da bilinen Ahlat da kaosun, kargaşanın, keşmekekeşin yerini sağduyu ve sükunet alır.Değerli kardeşim Özcan Bey de güzel bir makale yazarak iki ilçenin panoramasını ortaya çıkarmıştır...........Tebrik ederiz.
Yanıtla (0) (0)Ahlat'ta yaşananlara hadiselere baktığımız zaman seçimi kaybetmiş olmanın ötesinde,deyim yerindeyse daha önce burada hiç şahit olmadığımız akıl tutulmasının olduğu olaylar yaşandı.Bugün Iğdır'ı bu bakımdan ele alırsak sorunun cevabı ortaya çıkacaktır.Bizzat bildiğim ve ticaret için bir çok kez bulunduğum Iğdır'da da Türkler ve Kürtler kardeşce yaşamakta ve bundan beş sene öncesine kadar Türkleri temsil eden partiler kazanmakta iken önceki ve son seçimle birlikte Bdp Iğdır'da seçimleri kazanmış,halkın teveccühü bu yönde olmuştur.Evet Iğdır örneğini neden verdiğime gelince burada seçimi kaybeden kitle ki oyları iki partiye bölünmese bir partide tercih yapsa kazanacak olan çoğunluğun kazanacağı bir yer iken kaybettiği vakit olaylar çıkmamıştır.Aslında doğru olan da halkımıza,demokrasiye ve barışa yakışan da budur.Bdp gelip belediyeyi halkın teveccühü karşılığında yönetecektir,buna kimsenin itiraz etmeye ya da kabullenmemeye de hakkı yoktur.Ve şu an itibariyle lamını cimini bırakarak şunu görüyoruz ki Kürtlerle Türklerin kardeşçe yaşadığı Iğdırda olması gereken huzur ortamı sağlanmış ve seçim maratonu karşılıklı saygı ve hoşgörüyle selametle sona ermiştir.Bundan sonra ki 5 yıllık süreçte de Iğdır'ı kazanmış olan Bdp yönetecektir demokrasinin gereği olarak.Iğdır'la çok benzeşen yönü olan ve iki milletin kardeşçe yaşadığı kent olan Ahlat'ta neden böyle oldu peki?Neden Iğdır'daki o barışın,saygının ve karşılıklı hoşgörünün hakim olduğu tablonun aynısını göremedik?Neden Ahlat'ta kazananı tebrik etme ya da edemiyorsan en azından saygı gösterme yolu varken kenti savaş alanına çevirme yolu tercih edildi.Burada gerçekten partilere çok önemli roller düşmektedir.Bu halk böyle değildi neden böyle oldu sorusu aslında cevabını da içinde barındırıyor yine.Suçlu kardeş halklar değildir.Bu zamana kadar bi şey olmayan şehir birden böyle karışıyorsa kusura bakmayın ama beyler bunun suçlusu Bdp yöneticileri ve orda olayları kestiremeyen Hükümet görevlileridir.1000 yıl boyunca bu topraklar bu kardeşleri birbirine düşürmek isteyen nice provokatörlere sahne oldu ama oyun tutmadı tutmaz da Allah'ın izniyle.Iğdır'da sağlanan güzel tablo Ahlatt'a sağlanamışsa burda suç en başta seçmenini sakinleştireceğine seyirci kalan Bdp yöneticileri ve her nedense olayları yatıştırmada ağır kalan şehrin diğer yöneticileridir.Bir seçim kazanmak ya da kaybetmek binlerce yıllık bakiyesi olan kardesliğe hiç bu kadar ağır hakaret etmemişti Ahlat'ta.Kim bilir bu dünyanın seçimini yapmış gitmiş bütün dedelerimiz kara toprak altından "Bu kadar mı dünyalık oldunuz da dünyanın işi için birbirinize bunları yapıyorsunuz"diyen hayretli ve hüzünlü gözlerle bizi izliyorlardır.Ahlat bu son talihsiz olayları bin yıllık kardeşliği ile onaracak kültüre ve birikime sahiptir.Vesselam kaybedenler yine kardeşliğe leke sürmeye kalkışan günü birlik siyasetçilerdir.Müslümanlığın,kardeşliğin ve barışın başkentliğini yapmış ve tekrar da yapacak olan Ahlata geçmiş olsun.Yaşasın güzel kardeşliğimiz ve güzel muhabbetlerimiz.Saygılarımla...
Yanıtla (0) (0)Evet; bu seçim sürecini tamamen ve bizzat tüm Adilcevaz halkı yönetmiştir. Ve bu süreç bir iki aylık bir zaman değil, en az bir yılı aşkın bir zaman dilimini kapsamaktadır. Bu süreç içerisinde partiler, aday ve aday adayları dahi halkın bu sağduyu mesajına göre pozisyon almışlardır. Yanlış yapan olumsuz karşılık alacaktı ve bunun farkında idiler. Öteden beri, bazılarınca olumsuz (dönek, korkak, verdiği sözü tutmayan, v.s.) değerlendirilen Adilcevaz seçmeni; tavrını, bana göre her seçim döneminde olduğu gibi bu seçimde de, akl-ı selim, toplumun genel menfaatleri, ve sağduyu yönünde ortaya koymuştur. Kişisel ve grup çıkarı güdenler hariç...Son 15 yılı siyasi çekişme, ikbal ve çıkar uğruna heba edilen Adilcevaz, SOSYAL ve SİYASİ istikrarı için oy kullanmıştır. Yeni yönetim ADİLCEVAZ'ın bu mesajını alarak bundan sonrasını kazanmaya baksın. İnşaallah başarılı olurlar. Bu arada Bitlis'in seçim sürecini yönetmede, iktidar partisinin siyasi elitleri de sınıfta kalmıştır.
Yanıtla (0) (0)Yüreğine ve kalemine ysağlık
Yanıtla (0) (0)