1. YAZARLAR

  2. Cemal KOCABAŞ

  3. Geriye Dönemiyorum
Cemal KOCABAŞ

Cemal KOCABAŞ

OZAN-ŞAİR
Yazarın Tüm Yazıları >

Geriye Dönemiyorum

A+A-

Bir defa ayrıldım memleketimden
Ne yapsam geri dönemiyorum
Ayrı düştüm bütün sevdiklerimden
Ne yapsam geriye dönemiyorum

Ne oğlan istiyor ne kız istiyor
Hanıma diyorum bana küsüyor
Bu hasretlik yüreğime işliyor
Ne yapsam geriye dönemiyorum

Çok özledim akan suyun sesini
Çok özledim toprağını taşını
Kim çıkardı bu gurbetlik işini
Ne yapsam geriye dönemiyorum

Dağa baksam dağı bana yabancı
Bağa bakıyorum oda bana yabancı
Sevgisi yalancı aşkı yalancı
Ne yapsam geriye dönemiyorum

Ne akrabalık var ne komşuluk var
Eskiyi anarken içerim yanar
Burada herkes kendi keyfine bakar
Ne yapsam geriye dönemiyorum

Bu gün geldiğime bin pişman oldum
Gurbet yollarında koştum yoruldum
Yaşıyorum amma bin kere öldüm
Ne yapsam geriye dönemiyorum

Gurbetin hepsini bana verseler
İnan ki değişmem ben seni gene
Ozan cemal taş basarım göğsüme
Ne yapsam geriye dönemiyorum 

Bu yazı toplam 6036 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yazılan yorumlar hiçbir şekilde www.adilcevaz13.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
3 Yorum
  • Selim Sarpersunak / 10 Eylül 2013 Salı 09:45

    Hastane odasında biri pencere kenarında, diğeri kapıya yakın yataklarda iki hasta tedavi görüyormuş. Her sabah, pencere kenarındaki hasta, pencereden dışarıya bakarak gördüklerini oda arkadaşına aktarıyor, anlatıyormuş: "Bu gün hava gene güneşli ve güzel. Ağaçlar yemyeşil, çiçeklerini açmış ve kuşlara ev sahipliği yapıyor. Anne kuş, ağzında lapa haline getirdiği yiyeceği merhametle yavrusunun ağzına veriyor. Kuşlar cıvıl cıvıl şakıyor. İki aşık bankta oturmuş muhabbet ediyor. İnsanlar bir sağa bir sola giderek işine koşuşturuyor. Çocuklar renk renk elbiseleriyle okullarının yolunu tutmuş, sohbet ederek yürüyorlar. Rengarenk arabalar cadde ve sokaklarda hareket halinde. Bir anne yavrusunun elinden tutmuş parkta gezdiriyor. Baba, dizlerinin üzerine eğilmiş ve ellerinden sıkıca tutmuş vaziyette yaşlı annesiyle göz göze ona gülümseyerek bir şeyler anlatıyor..."
    Kapı tarafındaki yatakta bulunan hasta, "Keşke, şu hasta bir an önce buradan ayrılsa da pencere tarafına ben geçseydim ve o bütün güzellikleri kendi gözlerimle görebilseydim" diye içinden geçirirmiş hep.
    Bir gün pencere tarafındaki hasta taburcu olmuş, nihayet kapı tarafındaki hasta pencere tarafındaki yatağa alınmış. Hasta, o gece sabahın olmasını büyük bir iştikayle ve sabırsızlıkla beklemiş. Ve gerçekten gece karanlığından sıyrılıp güneş sıcacık yüzünü gösterdiğinde ve sabahın ilk ışıkları pencerenin perdesine yansıdığında hemen görevliyi çağıran hasta, perdenin açılmasını heyecanla istemiş.
    Perde açıldığında görünen sadece simsiyah, kapkara bir duvar olmuş.
    Her gün o simsiyah, kapkara duvara veya mekanlara bakıp ve fakat türlü güzellikleri görebilmek dileğimle.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAOĞLU / 29 Ağustos 2013 Perşembe 13:42

    Sayın nazım KOCABAŞ kardeşim önce yüregine saglık memleket özlemiyle yanan tutuşan ADİLCEVAZ sevdasıyla kavrulan oo yüce yüreginizden öperim şiirinizle benimde duygu ve düşüncelerimi özlemlerimi yazmışsınız kalemine saglık ALLAH SİZİN GİBİ MEMLEKET SEVDALILARINININ YARDIMCISI OLSUN ALLAH SİZE SAGLIKLI UZUN ÖMÜRLER VERSİN şiirlerinizle sizinle gurur duyuyoruz KARAOĞLU

    Yanıtla (0) (0)
  • HİKMET ÖZDEN / 26 Ağustos 2013 Pazartesi 19:38

    Üstat iyide memleket dışarıdan hoş geliyor bende dönmeyi düşünüyordum ama bizim bıraktığımız o hasletlerde ne yazıkki zamanla uçuvermiş gitmiş,yani gidende pişman gitmeyende...

    Yanıtla (0) (0)