Kader bizi attı gurbet ellere
Geriye dönmenin imkanı yoktur
Süründürdü bizi yerden yerlere
Geriye dönmenin imkanı yoktur

Anam babam bekler durur yolumu
Bağlamışlar ayağımı kolumu
Korkarım kimse kaldırmaz ölümü
Geriye dönmenin imkanı yoktur

Her gelenden eşi dostu sorarım
Hasret dolmuş yüreğime yanarım
Kuşlar gibi daldan dala konarım
Geriye dönmenin imkanı yoktur

Büyüdü çocuklar bilmez atayı
Tanımıyor eşi dostakrabayı
Ekmek için yapıp durduk kavgayı
Geriye dönmenin imkanı yoktur

Şimdi tanımıyor bizi görenler
Bu nasıl bir iştir deyin yarenler
Unutmuştur bize gönül verenler
Geriye dönmenin imkanı yoktur

Gözümde tütüyor dağı ovası
Çiçekler açtımı sütey yaylası
Nadasamı kaldı buğday tarlası
Geriye dönmenin imkanı yoktur

Topuğu gül açtımı egin bağında
Karlar eridimi suphan dağında
Gözüm kaldı peynirinde yağında
Geriye dönmenin imkanı yoktur

Gölün kıyısına yapmışlar evler
İçinde oturan ağalar beyler
Herkes birbirine derdini söyler
Geriye dönmenin imkanı yoktur

Erikler değdimi ceviz oldumu
Mor kuzular anasını buldumu
Kız ile gelinler arpa yoldumu
Geriye dönmenin imkanı yoktur

Ziyaret ettinmi seydi babayı
Uçarken gördünmü telli turnayı
Rafa kaldırmışlar davul zurnayı
Geriye dönmenin imkanı yoktur

Yol yapmışlar kom ögünün başını
Parklara koymuşlar dibek taşını
Unuttuk çortiyi ayran aşını
Geriye dönmenin imkanı yoktur

Sonbaharda başladımı düğünler
Halaya girdimi kızlar gelinler
Akın Yiğit söyledimi türküler
Geriye dönmenin imkanı yoktur

Balık tuttunuzmu aygır gölünde
Akıp gitseydim cabba elinde
Ozan Cemal defter kalem elimde
Geriye dönmenin imkanı yoktur...