Çerçilik
İğneden ipliğe, aynadan cımbıza, boncuktan oyuncağa, astardan kumaşa her türlü nesneyi bir eşek, beygir veya at üzerinde veya arabalarında köy köy, mahalle mahalle gezip dolaşarak satan seyyar satıcılara çerçi denir.
İğneden ipliğe, aynadan cımbıza, boncuktan oyuncağa, astardan kumaşa her türlü nesneyi bir eşek, beygir veya at üzerinde veya arabalarında köy köy, mahalle mahalle gezip dolaşarak satan seyyar satıcılara çerçi denir.
Çerçi, boncuk, iğne, lastik, makas gibi tuhafiye eşyaları yanında akla gelebilecek birçok eşyayı içerir. Çerçicilik de bu tuhafiye eşyalarını köy, pazar ve benzeri yerlerde dolaşarak satan gezginci esnaftır. Çerçiliğin ortaya çıkış sebeplerinden en önemlisi ulaşımın zor olduğu, alışveriş yapmanın kolay olmadığı yerlerde yaşayanların ihtiyaçlarını karşılanmasıdır. Bu nedenle de çerçiler şehirlerdeki pazarlardan, çarşılardan çeşitli ürünleri kasabalara ve köylere getirir. Çerçi yaklaştığında mutlaka üzerindeki eşyalar birbirine çarpar ve değişik sesler çıkarır.
Bir köye çerçi gittiğinde kadınlar, kızlar, çocuklar çerçinin etrafına üşüşerek; yağ, peynir, yün, arpa, darı, mercimek gibi ürünler karşılığında bazı nesneleri alırlardı. Karayollarının gelişmesi ve motorlu araçların yaygınlaşması, ticari satış ağ ve yöntemlerinin ilerlemesi ve marketler zincirinin en ücra köşelere bile burnunu sokması sonucu bu meslek tamamen öldü.
Geçmişte çerçilerin bir özelliği de köyler arasında, beyler/ağalar arasında, aşiretler arasında, sevgililer arasında, düşman aileler/aşiretler arasında, âşıklar/sevenler arasında haber taşımaktı. Çerçiler, bu haber taşımayı bazen para karşılığında, bazen de "Allah rızası" için yaparlardı.
Çerçiler çoğu kez yılanvari kıvrak davranış sergilerlerdi; bazen de, ak güvercin gibi bir saflık ve temiz içinde olurlardı.
HABERE YORUM KAT