Muharrem Ayı ve Hicret

Zahit DEMİREL

Hicri takvime göre yılın ilk ayı olan muharrem ayına 2 Ekim 2016 tarihi itibariyle girmiş olacağız. Bu takvim aynı zamanda tarihin en büyük ve en anlamlı olayını kayıt altına alan ve Hz. Peygamberin Mekke’den Medine’ye hicretini esas alan takvimdir. Bu takvim Hz Ömer döneminde hicret hadisesinden 17 yıl sonra miladi takvime göre 638 yılında resmen takvim olarak ilan edilir.

Bu takvim ilan edilirken, müşriklerin zulmünden kurtulmak için Allah’ın emriyle başlanan hicretin ilk kafilesinin yola çıktığı ay olan muharrem ayı birinci ay, bu ayla başlayan yılı da birinci yıl esas alınarak tespit edilmiştir.

Muharrem ayının başlarında başlayan hicret, safer ayının 27 sinde Hz peygamber (SAS) ve Hz. Ebubekir’in yola çıkmasıyla devam eder ve Rebiulevvel ayının sonunda Medine’ye ulaşmalarıyla son bulur.

Peygamberliğinin 13. Yılında hicret eden Hz. Muhammed (SAS) hicret ederken 53 yaşındadır. Safer ayının 27. günün gecesinde elindeki emanetleri sahiplerine dağıtmak üzere evinde Hz Ali’yi bırakırken Hz. Ebubekir ile beraber Mekke’den 3 km uzaklıkta ve yaklaşık olarak 759 m yükseklikte olan ve ayni zamanda Medine yolunun ters istikametinde olan Sevr mağarasına doğru yola çıkarak hicretine başlamıştır. Hz. Muhammed (SAS) Üç gün boyunca Hz Ebubekir ile beraber Sevr mağarasında kaldıktan sonra Rebiulevvel ayının başında Hz peygamber (SAS) üzüntülü bir veda ile son bir kez Mekke şehrine dönerek “ Ey Mekke! Senden ayrılıyorum ve biliyorum ki sen Allah’a en sevimli ve en şerefli şehirsin. Şayet halkın beni çıkarmasaydı kesinlikle senden ayrılmazdım Allah’ım sen biliyorsun ki onlar beni en sevdiğim şehirden çıkardılar. Sen beni sana en sevimli olan şehre yerleştir.” Dedikten sonra Medine’ye doğru yolculuğa başlamıştır.

Gitmeleri gereken mesafe günümüz ölçülerine göre 450 km’lik bir yoldu. Hz. Peygamber (SAS) Hz. Ebubekir ile beraber bu mesafeyi sekiz günde Medine’nin kenar mahallelerinde olan Kuba’da bitirdiler. Artık Medine’ye yaklaşmışlardı, müşriklerin onları takip etmelerinin ihtimali kalmamıştı. Hz peygamber Kubada ilk mescidi inşa ederek 15 gün Kuba’da kaldıktan sonra hicretini Medine’ye doğru davam ettirdiler. Böylece de Muharrem ayının başlarında başlayan hicret Hz peygamberin (SAS)’in Hz. Ebubekir’le beraber Rebiulevvel ayının sonlarında miladi takvime göre 16 Temmuz 622 Cuma günü Medine’ye ulaşmalarıyla beraber son bulmuştur.

İşte bundan dolayıdır ki bu mübarek ay İslam kültür tarihinde önemli yeri olan ve önemli bir zaman dilimini temsil eden bir aydır. Ayni şekilde Hz. Nuh’un gemisi tufandan sonra karaya oturması. Hz. Âdem’in tövbesinin kabul edilmesi, Hz. İbrahim’in Nemrutun ateşinden kurtulması, Hz. Yakup’un oğlu Yusuf’a kavuşması, Hz. Musa’nın ve İsrail oğulların Firavun’un zulmünden kurtulması bu ayın farklı bir ay olduğunu gösterir. Zira Bu ay bütün ilahi dinlerde farklı bir öneme sahiptir. Hz. İbrahim döneminden itibaren muharrem, zilkade, zilhicce ve recep ayları haram aylar olarak kabul edilmiş ve bu ayların hürmetine savaşlar yapılmamıştır.

Aynı şekilde Hz. Peygamber (S.A.S)’de bu zaman dilimini farklı görmüş, farklı yaşamış ve farklı yaşamayı da tavsiye etmiştir. Zira zaman mefhumu Müslümanlar için her zaman önemlidir. Ancak belli gün ve geceler daha da önemlidir. Boşa geçirmemeye dikkat etmek gerekir. Hz. Peygamber (S.A.S) “İki nimet vardır ki, insanların çoğu bunların değerinden habersizdir. Bunlardan birisi boşa giden zaman, diğeri de sağlıktır.” Buyurması bu önemli zaman dilimlerine işaret etmiştir. Onun için insan bu iki nimete sahip çıkmalı ve bu gibi gün, gece ve ayları fırsat bilip gereği gibi değerlendirmelidir.

Hicretin 1438. Yılı bütün Müslümanlar için hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederim.