7 Ekim 2023, yeni bir dünya düzeni için bir milat olarak tarihe geçecektir. Filistin direnişinin öncüsü Hamas ve onun askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, 7 Ekim 2023’ten bu yana katil İsrail’e karşı destansı bir mücadele vererek adlarını tarihe altın harflerle yazdırmaya devam ediyor.
Soykırımcı İsrail, ABD ve Avrupa’nın her türlü desteğini arkasına alarak, Gazze’de iki yıla yakın bir süredir on binlerce sivili çocuk, kadın, yaşlı demeden katletti ve katliamlarını her geçen gün daha da artırarak sürdürüyor.
En acı olan ise, bu katliam karşısında 57 İslam ülkesinin gözleri önünde, küçücük bir nokta kadar olan İsrail’e karşı duracak bir Selahaddin Eyyubi’nin çıkmaması. Gazze’de insanlar gözlerimizin önünde katledilip açlığa ve susuzluğa terk edilirken, Gazze halkı adeta çağımızın Kerbelası’nı yaşıyor.
Böylesine korkunç ve orantısız bir saldırganlıkla hareket eden İsrail, İslam ülkelerinin sessizliği ve korkaklığından güç alarak saldırılarını genişletiyor; gözüne kestirdiği ülkelere tüm gücüyle saldırarak bölgede istikrarsızlık yaratmaya devam ediyor.
Katil İsrail Lübnan’a saldırdığında sessiz kaldık. Yemen vurulduğunda “Onlar İran’ın adamlarıdır.” deyip ortadan kaybolduk. Güney Lübnan Hizbullahı’nın yönetim kadrosu katledilirken içten içe “Oh olsun!” dedik. İran’ın üst düzey komutanları ve stratejik noktaları vurulduğunda ise “İran ile İsrail anlaşmalı savaşıyor.” diyerek spekülasyon yaptık.
Oysa İran’ın “vurulmaz” denilen İsrail’e gönderdiği süpersonik füzeler İsrail’i hallaç pamuğuna çevirirken bunu görmezden geldik. Katil İsrail rahat durur mu? Kuduz köpek gibi sağa sola saldırmaya devam ediyor. Daha birkaç gün önce Suriye’nin Süveyda ilinde Dürzileri bahane ederek Suriye Savunma Bakanlığı’nı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı hedef aldı; yüzlerce Suriye askerini katletti.
Peygamber Efendimiz’in buyurduğu gibi: “Ahir zamanda ümmetim çok olacak, fakat birlik ve beraberliği olmadığı için selin getirdiği çer çöp gibi darmadağın olacaklar.”
Maalesef bugün tam olarak bu durumu yaşıyoruz.
Biz Müslümanlar, mezhepsel, cemaatsel, ırksal ve bölgesel ayrılıkları (tefrikayı) bırakıp kardeşlik ve ümmet bilinciyle mücadele etmediğimiz müddetçe, katil İsrail bizleri tek tek avlamaya devam edecektir. Ne acıdır ki İslam ülkeleri, kurbanlık koyun gibi, sıranın ne zaman kendilerine geleceğini bekler hâlde.
Gazze'de katliam dışında, çocuklar ilaçsızlıktan, açlıktan ve susuzluktan ölürken; bu gidiş nereye? Bu sessizlik ve korkaklık nereye kadar sürecek?
Merhum Erbakan Hoca’nın dediği gibi:
“İsrail silahtan anlar.”
Vallahi, bu katil sürüsüne karşı direnilmediği ve gerekli adımlar atılmadığı takdirde, bu alçak terör devleti hem bizim hem de bütün insanlığın başına bela olmaya devam edecektir. Ne yazık ki Gazze’de yaşanan insanlık dramı ve bu soykırımda, başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm insanlık sınıfta kalmış ve bu kara leke tarihe hepimizin alnına kazınmıştır.
Gazze direnişinin sembollerinden büyük komutan Ebu Ubeyde, uzun bir aradan sonra yayımladığı videosunda, ümmete ve İslam dünyasının liderlerine ders niteliğinde, acı ama tarihi bir mesaj verdi:
Ebu Ubeyde’nin Tarihi Konuşması:
"Ey İslam dünyasının liderleri, siz kıyamet günü bizim hasımlarımızsınız. Sessiz kalan İslam ümmetinin liderlerinin, seçkinlerinin ve âlimlerinin boyunları; yüz binlerce masumun kanıyla ağırlaşmıştır.
Ümmetimizin yönetimleri, Gazze’deki kardeşlerinin on binlercesinin öldürülmesini, aç bırakılmasını, su ve ilaçtan mahrum edilmesini seyrediyor.
Ey ümmetin liderleri, siz Gazze’nin çocuklarını yüzüstü bıraktınız."
Son olarak, Gazze’de Hamas’ın verdiği mücadele dünya tarihine, liderlerini şehit vermiş, büyük bedeller ödemiş ve hala ödemekte olan bir avuç yiğit Mücahidin 2 milyar etkisiz ve aciz Müslümanın onurunu, izzetini ve şerefini korumak için kendilerini feda ettiği bir direniş olarak tarihe geçecektir.
Selam olsun Hamas’a.
Selam olsun cesur, yürekli ve bilge insan şehit İsmail Haniye’ye.
Selam olsun büyük komutan şehit Yahya Sinvar’a.
Ve selam olsun Gazze’nin onurlu, yiğit evlatlarına.
Sevgiyle kalın.